Türkiye, yenilenebilir enerji kurulu gücünde 11'inci sırada

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın yayımladığı kurulu güç istatistikleri sıralamasına göre, Türkiye yenilenebilir enerji kurulu gücünde 11'inci sıraya yükseldi. Dünya sıralamasında basamakları hızla tırmanan Türkiye, Avrupa’da ise beşinci sırada yer alıyor. Yapılan araştırmalar Türkiye’nin son yıllarda yenilenebilir enerjiye yönelik hızlı büyüme gösterdiği ve bu alanda önemli fırsatlar yakaladığını ortaya koyuyor. 

Dünyada ve Türkiye’de enerji ihtiyacı her geçen gün artarken, fosil yakıtların sınırlı kaynakları ve çevreye verdikleri zararlar, ülkeleri yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmeye teşvik ediyor. Rüzgar ve güneş enerjisi, bu yenilenebilir kaynaklar arasında ön plana çıkıyor ve geleceğin enerji çözümleri olarak büyük bir potansiyel taşıyor. Giderek daha fazla ülke, çevre dostu ve sürdürülebilir enerji politikalarını benimseyerek, karbon ayak izini azaltmaya ve enerji güvenliğini artırmaya çalışıyor.
Yenilenebilir enerji, iklim değişikliğiyle mücadelede ve enerji güvenliğini sağlamada ülkeler için kritik bir rol oynuyor. Yenilenebilir enerji fosil yakıtlara bağımlılığı azaltarak, kendi enerji ihtiyaçlarını karşılamaları ve aynı zamanda kaynakları çeşitlendirerek, sürdürülebilir bir enerji elde etmeleri için son derece hassas bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca çevreye verilen zararın minimuma düşürülmesi noktasında da yenilebilir enerji, önemli bir yere sahip. Dünya genelinde fosil yakıt kullanımı fazla düzeyde olmasına rağmen, artan çevre ve iklim bilinciyle beraber yenilebilir enerjiye olan yatırımlar giderek artıyor. 
Yüksek miktardaki enerji tüketimi, firmaların üretim ve operasyon maliyetlerinin artış göstermesine olumsuz etkide bulunuyor. Üretilen ürünlerin veya sağlanan hizmetlerin satış ve kârlılığına negatif etki eden enerji tüketim maliyetini, en aza indirebilmek firmalar için oldukça önemli. Bu noktada firmaların kendi enerji ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri ve bunu sağlayacak bir altyapı oluşturmaları gerekiyor. Yenilenebilir enerji kaynakları ile enerji üretebilen firmalar, sürdürülebilir bir yapı oluşturarak rekabet avantajı sağlıyor. 
Hızla artan nüfus ve gelişen sanayi, enerjiye olan talebi hızla artırıyor. Kısıtlı kaynaklar,  üretim ve tüketim arasındaki açığın büyümesine sebep oluyor. Küresel enerji tüketiminin, 2035 yılına gelindiğinde 1998 yılında tüketilen enerji miktarının iki katı, 2055 yılında ise üç katı olacağı tahmin ediliyor. 
Öte yandan, petrol, doğalgaz, kömür ve nükleer enerji gibi “yenilenemeyen”, geleneksel enerji kaynakları çevreyi ve insan sağlığını giderek daha fazla tehdit eder hale geldi. Geleneksel enerji kaynaklarının, başta ulaştırma olmak üzere, konut ve sanayi sektöründe yaygın olarak kullanılması, sorunu daha da karmaşık bir hale getiriyor. Sözgelimi, ulaştırma sektöründeki enerji tüketiminin yüzde 95’i petrolden karşılanıyor. Bu oranın gelecek beş yıl içinde, gelişmiş ülkelerde yılda yüzde 1.5, gelişmekte olan ülkelerde ise yüzde 3.6 düzeyinde artması bekleniyor. 

Türkiye, yenilenebilir enerji kurulu gücünde 11'inci sırada

Fosil yakıtlar, iklim değişikliğine sebep oluyor
Fosil yakıtların yanması sonucu ortaya çıkan karbondioksit (CO2) miktarı ormanların azalmasıyla giderek artıyor. Bu nedenle atmosferdeki diğer gazlarla birlikte güneş ışınlarının yansımasını engelliyor. Bu suretle, “sera etkisi” oluşuyor ve iklim değişikliklerine neden oluyor. Küresel ısınmanın bu şekilde artmaya devam etmesi durumunda, 2040 yılına kadar, deniz seviyesinin bir metreye kadar yükseleceği, bu durumda dünyanın en büyük kentlerinin sular altında kalacağı yolunda görüşler ileri sürülüyor. 
Bütün bu gelişmelerin yanısıra petrolün 50 yıl, doğal gazın ise 200 yıl içinde tükeneceğinin tahmin edilmesiyle insanoğlu doğa ile dost, temiz ve nispeten ucuz enerji kaynakları arayışına yöneldi. Bu kapsamda, zaman açısından “sürdürülebilir” olmakla birlikte dünyanın her bölgesinde var olabilme özelliğini de taşıyan “yenilenebilir enerji kaynakları”nın daha fazla kullanılması dikkat çekiyor. 

Türkiye, yenilenebilir enerji kurulu gücünde 11'inci sırada

Elektrik talebinde artış var
PwC Türkiye’nin yayınladığı Türkiye Elektrik Piyasasına Genel Bakış 2023 raporuna göre, Türkiye’nin son yıllarda yenilenebilir enerjiye yönelik hızlı büyüme gösterdiği ve bu alanda önemli fırsatların olduğuna dikkat çekildi. Türkiye elektrik sektöründe son üç yıl içinde çok önemli gelişmelerin yaşandığına işaret edilen raporda, COVID-19 salgını etkisiyle birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de azalan tüketimde, 2021 yılından itibaren ekonomik aktivitenin artması ve ertelenmiş tüketimin de etkisiyle elektrik talebinde önemli bir artışın kaydedildiği belirtiliyor. 
2021’in son çeyreği ve 2022 yılı boyunca Türkiye’nin de Avrupa ile beraber artan elektrik fiyatlarından etkilendiğini vurgulayan çalışmada, bu dönemde artan elektrik fiyatlarına ek olarak Türk Lirasında yaşanan değer kaybının elektrik fiyatlarının enflasyon üzerindeki etkisini artırdığı anlatılıyor.

Türkiye, yenilenebilir enerji kurulu gücünde 11'inci sırada

Yenilenebilir enerjini payı artıyor
PwC’nin yayınladığı “Türkiye Elektrik Piyasasına Genel Bakış 2023” raporunda, piyasanın geç büyüme aşamasında olduğuna işaret edilirken, Türkiye'nin Yeşil Dönüşüm taahhüdünün en net şekilde Mayıs 2022'de hazırlanan Ulusal Enerji Planı'nda ortaya konduğuna dikkat çekildi. Araştırmaya göre, Türkiye’de yenilenebilir enerji alanında Haziran 2023 itibari ile %53 olan kurulu gücün payı, 2035 yılında %65 olarak tahmin ediliyor. Güneş enerjisinin yenilenebilir kurulu güç içinde %53 ile en büyük paya sahip olacağı öngörülüyor.
Bununla birlikte, Ulusal Enerji Planı’ndaki dikkat çeken hedefler arasında termal enerjiye bağlılığın azaltılması ve 2030 sonrası içinde elektrik üretiminde yenilenebilir enerji payının sürdürülebilir bir şekilde artması hedefi ön plana çıkıyor.
2035 yılında Türkiye’nin yıllık elektrik tüketiminin 500 TWs’i aşacağı ve sanayi ile hizmet sektörlerinin Türkiye yıllık elektrik tüketiminin %50’den fazlasını oluşturacağı tahmin ediliyor. 
Türkiye'de yenilenebilir kaynaklara dayalı kurulu gücü 250 MW'tan fazla olan 20 şirket bulunuyor. Bu şirketler ağırlıklı olarak hidroelektrik santralleri işletirken, sadece rüzgar, güneş ve jeotermal enerji santrallerine yatırım yapan büyük piyasa oyuncusu sayısının azlığı dikkat çekiyor. 

Türkiye, Avrupa’nın en büyük beşinci ülkesi
Avrupa'da kurulu yenilenebilir enerji kapasitesi 2011'den bu yana %6,6 artarak 2022'de 765 GW'a ulaşırken, Türkiye, güncel verilerle Avrupa'nın en büyük beşinci yenilenebilir enerji kurulu gücüne sahip. Türkiye, Avrupa'da son altı yılda yenilenebilir enerji kurulu güç artışında üçüncü sırada yer alıyor. Hidroelektrik enerji kapasitesi sıralamasında ise Avrupa’da Norveç'in ardından ikinci sırada geliyor.
Raporda, geliştirilmiş depolama teknikleri, ithalat kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve doğal gaz şebekesindeki esnekliğin, tedarikçilerle yapılan müzakerelerde Türkiye'nin konumunu güçlendirdiği de vurgulanıyor. Türkiye’de elektrikli araç pazarının büyümesine de yer veren araştırma, Türkiye’de binek otomobil satışları 2020 ve 2022 yılları arasında nispeten sabit kalsa da elektrikli araçların toplam yıllık binek otomobil satışları içindeki payı aynı dönemde istikrarlı bir şekilde yüzde 0,1'den yüzde 1,1'e yükseldiğine dikkat çekiyor.

Türkiye, yenilenebilir enerji kurulu gücünde 11'inci sırada

Bakan Alparslan Bayraktar: 
“2035 yılı hedefi, 60 bin MW kurulu güç”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar yenilenebilir enerji kurulu gücünde Türkiye’nin dünyanın ilk 11’ine girdiğini söyleyerek, Avrupa’da ise beşinci sırada yer aldığımızı belirtti.

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın (IRENA) yayımladığı kurulu güç istatistikleri sıralamasına göre, Türkiye yenilenebilir enerji kurulu gücünde 11'inci sıraya yükseldi. Çin ilk sırada yer alırken onu ABD ve Brezilya izledi. Bu üçlüyü Hindistan, Almanya, Japonya, Kanada, İspanya, Fransa ve İtalya takip ediyor. Türkiye de 58 bin 462 MW ile 11’nci sırada yer alıyor. Türkiye’nin ardından da Rusya, İngiltere, Avustralya ve Vietnam geliyor. Türkiye, daha önceki sıralamada 12’nci durumdaydı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar yenilenebilir enerji kurulu gücünde Türkiye’nin dünya ilk 11’ine girdiğini söyleyerek, Avrupa’da ise beşinci sırada yer aldığımızı belirtti. Türkiye’nin güneş kaynağını, rüzgârlarını, hidrolik kaynaklarını, jeotermal kaynaklarını bütün yenilenebilir kaynaklarını belli bir program dahilinde ekonomisine kazandırma hedefiyle hareket ettiğini kaydeden Bayraktar, yenilenebilir enerji alanında her yıl 5 bin MW'lık kurulu gücü devreye almak istediklerini bildirdi. Güneşte 3 bin 500 MW, rüzgarda da 1500 MW olacak şekilde 2035 yılına kadar 12 yıl boyunca toplam 60 bin MW'lık yeni kurulu güce ulaşmak istediklerini vurgulayan Alparslan, “2024 Nisan itibariyle bin 400 megavatı aşmış durumdayız. Yılsonunda mutlaka 5 bin MW hedefini yakalayacağız. Toplam 110 bin megavat kurulu gücün 25 bin megavatını güneş ve rüzgar enerjisi oluşturuyor. Bunun 25 bin MW’ını güneş ve rüzgar enerjisi oluşturuyor. 25 bin MW kurulu gücümüz, yıl sonunda 30 bine çıkacak, 2025’te 35 bine ulaşacak ve böylece 2035’e kadar koyduğumuz hedef bu 25 bin MW’ın yaklaşık 90 bin MW’a kadar gitmesidir” dedi.
Yenilenebilir kaynaklarla üretilen elektriğin hem ithalatı önlediği hem de 2053 Net Sıfır Karbon hedefine adım adım yaklaşıldığını kaydeden Bayraktar, yenilenebilir bağlamında üretilen her kilovat saat elektriğin, ithal edilen doğal gazın, kömürün ve petrolün azalması anlamına geldiğini kaydetti. 

Türkiye, güneş enerjisi yatırımları ile dikkat çekiyor
Bir başka uluslararası danışmanlık şirketi olan KMPG’nin Enerji Sektör Raporu 2024 araştırmasına göre, 2024 yılında Türkiye’nin enerji piyasasında yaşanan en önemli gelişmelerin başında yenilenebilir enerji kapasitesindeki artış ve karbon azaltım hedeflerine yönelik adımlar yer alıyor. Özellikle güneş enerjisi yatırımları ile Türkiye, yenilenebilir enerji alanında dikkat çekiyor. Raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarına olan yatırımların sürdürülebilirliği teşvik ettiği ve bu alanda yapılan düzenlemelerin enerji piyasasını daha rekatebetçi hale getirdiği belirtiliyor. 2024 yılında Türkiye’de yapılan enerji yatırımlarının yüzde 30’u yenilenebilir enerji projelerine ayrıldı. Bunun yanında YEKA projeleri ve karbon emisyon ticareti gibi mekanizmalar da devreye alınmış durumda. Türkiye, yenilenebilir enerji yatırımları açısından büyük adımlar atıyor. Güneş, rüzgar hidroelektrik ve jeotermal gibi kaynaklar, Türkiye’nin enerji geleceğinde kritik rol oynuyor. 2024 yılında Türkiye’de yapılan toplam enerji yatırımlarının yüzde 30’u yenilenebilir enerji projelerine yöneldi.