Plastik sektörünün cazibe merkezi: Menemen Plastik İhtisas Sanayi Organize Bölgesi

Menemen Plastik İhtisas Organize Bölgesi, yıllık 150 milyon dolarlık ihracat hacmini önümüzdeki yıllarda artırmayı hedefliyor. Türkiye’nin ilk ve tek plastik ihtisas organize sanayi bölgesi olan Menemen, yerli ve yabancı firmalarıyla ülke ekonomisine katma değer yaratıyor. Menemen Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Salih Esen, bölgenin plastik sektörü için bir cazibe merkezi olduğunu, özellikle konularında ihtisaslaşmış bir bölge olmalarının sanayicisine artı değer kazandırdığını ifade etti.   

Türkiye’nin ilk ve tek plastik ihtisas organize sanayi bölgesi olma özelliği taşıyan Menemen, 80 bin metrekare alan üzerinde 31 parseldeki üretimiyle Türk sanayisine hizmet veriyor. Yaklaşık 3 bin kişilik istihdam sağlayan Menemen Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, 2025 yılında yeni inşaatlarının tamamlanmasıyla büyümeyi hedefliyor. 
Menemen Plastik İhtisas Sanayi Organize Bölgesi Başkanı Salih Esen, bölgenin plastik sektörü için bir cazibe merkezi olduğunu söyleyerek, özellikle konularında ihtisaslaşmış bir bölge olmalarının sanayicisine artı değer kazandırdığını belirtti.  
İzmir’in plastik üretimi için teşvik almadığını, herhangi bir OSB’de plastik üretimi yapan bir firmanın bölgesel teşviklerden yararlanamadığını anlatan Esen, “Organize Sanayi Bölgemizde yatırım yapan bir sanayici ihtisas özelliğimizden dolayı 2. Bölge teşviklerinden yararlanabiliyor” dedi. 
Aynı sektörde yer alan firmaların bulunduğu ihtisas OSB’lerin doğal olarak bir kümelenme oluşturduğunu anlatan Esen, bölgede yer alan firmaların yaşadığı sorunların, ihtiyaçların ve taleplerin benzer nitelikte olmasından dolayı çözüm bulmanın da daha kolay olduğunu kaydetti. 

Plastik sektörünün cazibe merkezi: Menemen Plastik İhtisas Sanayi Organize Bölgesi

Menemen Plastik İhtisas Organize Bölge’sini tanımak isteriz. Bize kısaca bölgeniz hakkında bilgi verir misiniz?
Türkiye’nin faaliyette olan tek Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi olma özelliğini taşıyan Organize Sanayi Bölgemiz, 2004 yılında tüzel kişiliğini kazandıktan hemen sonra üye toplamaya başladı. Üyelerden toplanan katılım bedelleri ile önce 2007 yılında kamulaştırma işlemlerine öncelik vererek, akabinde de parselasyon planına uygun olarak 2010-2015 yılları arasında parsel tesviye ve altyapı çalışmaları tamamlandı. En küçüğü 2 bin 500 metrekare en büyüğü ise 80 bin metrekare alana sahip 40 sanayi parselinin bulunduğu Organize Sanayi Bölgemizde ilk fabrika 2016 yılında üretime geçti. Günümüz itibari ile bölgemizde hali hazırda 31 parselde üretim, yaklaşık 3 bin kişilik istihdam ile sağlanıyor. 
Yerli ve yabancı sermayeli olmak üzere plastik sektörünün öncü firmalarının yer aldığı bölgemizde hali hazırda 85 hektar alanda 40 sanayi parseli bulunuyor. İnşaatları tamamlanmak üzere olan parsellerin de önümüzdeki yıl üretime geçmesiyle tam doluluğun sağlanması ve istihdamın 4 bin kişiye çıkması planlanıyor. 

Plastik sektörünün cazibe merkezi: Menemen Plastik İhtisas Sanayi Organize Bölgesi

Menemen, plastik sektöründe ihtisas organize sanayi bölgesi olması açısından Türkiye’de bir ilk… Özellikle bir konuda ihtisaslaşmanın, sektöre getirdiği faydadan söz eder misiniz? 
İzmir plastik üretimi için teşvik almayan bir bölgedir. İzmir’de herhangi bir OSB’de plastik üretimi yapan bir firma, bölgesel teşviklerden yararlanamıyor. Ancak bizim Organize Sanayi Bölgemizde yatırım yapan bir sanayici ihtisas özelliğimizden dolayı 2. Bölge teşviklerinden yararlanabiliyor. Bu sebepten dolayı da bölgemiz, plastik sektörü için cazibe merkezi olarak görülüyor. Bunun yanı sıra aynı sektörde yer alan firmaların bulunduğu İhtisas OSB’ler doğal olarak bir kümelenme oluşturuyor. Böylelikle bölgemizde yer alan firmaların yaşadığı sorunlar, ihtiyaçlar ve talepler benzer nitelikte olduğundan bu konuların çözümü de Karma OSB’lere nazaran daha kolay oluyor. 

Plastik sektörünün cazibe merkezi: Menemen Plastik İhtisas Sanayi Organize Bölgesi

Organize Sanayi Bölgenizde katılımcılarınıza sağladığınız hizmetlerden kısaca bahsedebilir misiniz? 
Organize Sanayi Bölgemizde 2010 yılında ilk kazmayı vurarak parsel tesviye işlerine başladık. Akabinde 2014-2015 yılları arasında son teknolojileri kullanarak elektrik, su ve doğalgaz altyapımızı en güzel şekilde tamamladık. Diğer birçok OSB’de bulunmayan yangın anında kullanılmak üzere temiz su şebekesinden bağımsız yangın hattı şebekemizi de bu yıllar arasında devreye aldık. 
Bunun yanı sıra kullanılan teknoloji olarak Ege Bölgesi’nde emsali olmayan Arıtma Tesisimizi 2021 yılında faaliyete geçirdik. Moving Bed Biofilm Reactor (MBBR) sistemiyle kurulan tesisimiz, diğer arıtma tesislerine nazaran daha küçük bir alanda inşa edilerek bölgemize ilave alan kazandırdı. Tesisten çıkış suyumuz standartlar gereği normal kabul edilen değerlerden bile daha temiz çıkıyor. Gelecekteki hedefimiz, tesisimizden çıkan bu suyu geri dönüştürerek katılımcılarımızın proseslerinde kullanımını sağlamak ve doğal su kaynaklarımızı korumak olacak. Yeşile duyarlı bir OSB’yiz. Bölgede daha üretim başlamadan sağlık koruma bantlarımıza binden fazla ağaç diktik. İnşaatı tamamlanan parsellerin çevrelerini de yeşil ile donattık. Bölgemizi ziyarete gelenler bu görüntüden çok memnun kalıyor. Çevreye verdiğimiz bu önemi Yeşil OSB ünvanını da alarak taçlandırmayı planlıyoruz.
Türkiye’de sayılı OSB’de bulunan elektrik, su ve doğalgaz şebekelerimizin tümünü kapsayan SCADA Sistemimizi de devreye almış bulunuyoruz. Bunun yanı sıra Scada sistemimizdeki verileri katılımcılarımız ile paylaşarak üretimlerindeki anlık elektrik, su ve doğalgaz kullanımlarını takip edecekleri “Katılımcı Portalı” projemizi de bu sene içinde tamamlayacağız. 

Plastik sektörünün cazibe merkezi: Menemen Plastik İhtisas Sanayi Organize Bölgesi

Önümüzdeki dönem hedeflerinizden söz eder misiniz? 
Sektörden çok talep gören bir bölge olduğumuzdan dolayı tüm parsellerimizin satışını 2020 yılında tamamladık. Genişleme imkanımız olmadığından da bu tarihten sonra gelen taleplere cevap veremedik. Çözüm olarak uzun gayretler sonunda kendi sınırlarımız içinde yaptığımız imar değişikliği ile plan revizyonumuzu bakanlığımıza sunduk ve geçtiğimiz aylarda imar planımız onaylandı. Yeni planımız çerçevesinde bölgemize sanayi parsellerinin yanı sıra katılımcılarımıza yönelik hizmet ve destek alanları, ticari alanlar ve sosyal alanlarını da kazandırmanın gayreti içindeyiz. 

Menemen Plastik İhtisas Organize Bölgesi olarak yarattığınız ekonomik değerden söz eder misiniz? Dış ticaret verilerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Organize Sanayi Bölgemizin faaliyete geçmesi öncelikle Menemen ilçesine, sonrasında sırasıyla İzmir ve ülke ekonomisine katma değer sağlıyor. Bölgemizde sektörün her alanına hizmet veren ve yönlendiren yerli ve yabancı sermayeli firmalarımız bulunuyor. Firmalarımızın büyük bir kısmı da özellikle ihracat konusunda ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Deyim yerinde ise Organize Sanayi Bölgemizden dünyanın dört bir yanına ihracat yapılıyor. Yaklaşık 150 milyon dolar olan ihracat hacmimizi önümüzdeki yıllarda daha da artırmayı hedefliyoruz. 

Konumuz plastik sektörü olunca, sektöre yönelik de genel bir değerlendirmenizi yapmanızı isteriz. Sektörün dünden bugüne aldığı yolu kısaca değerlendirir misiniz? 
Plastik sektörü dünyada 1950’li yıllardan itibaren gelişmeye başladı. İnşaat, ambalaj, beyaz eşya, otomotiv, tekstil, medikal gibi birçok sektörde vazgeçilmez bir şekilde kullanılan plastik, Türkiye’nin en hızlı büyüyen sektörlerinden birisi haline geldi. 11milyon ton ile Avrupa’nın ikinci büyük, dünyanın altını büyük plastik üreticisi konumundayız. Tabii tüm sektörü tonaj olarak incelemek doğru olmaz. AR-GE yatırımları ile teknoloji odaklı verimli üretimi birleştirip kaliteli ürünlerimizi tüm dünyada lider konuma getirmeliyiz.

Son olarak ne söylemek istersiniz?
Yakın coğrafyamızda yaşanan politik gerginlik ve savaşlar maalesef insan hayatını ve ekonomiyi oldukça olumsuz etkiliyor. Hem Covid-19 sorası hem de günümüzde yaşanan navlun krizleri tedarik zincirini etkiliyor ve öngörülemeyen maliyet artışlarına sebep oluyor. İthal hammadde girdisi çok yoğun olan plastik sektörü ise bu krizlerden direk etkileniyor ve sanayicilerimizin maliyet öngörülerini alt üst ediyor. Bu tip durumlardan en az zararı görmek adına giderlerimizi kontrol altına alıp üretim verimliliğine konsantre olmalıyız. Her zaman dinamik olan ve çeşitli fırsatlar sunan Türk ekonomisine güvenmeye devam etmeliyiz.