Mehmet Hakan Atalay
Başkent Plastik Sanayici ve İş İnsanları (BAPSİD)
Yönetim Kurulu Başkanı
İnovasyon çözümleriyle dikkat çeken plastik sektörü, Türkiye ekonomisine büyük değer katıyor. Yıllık 10 milyar dolarlık ihracat potansiyeliyle plastik sektörü, her geçen yıl büyümesini sürdürüyor. İhracattaki payını sürekli artıran sektörümüzün daha da büyüyebilmesi için başta katma değeri yüksek ürünlere yönelmeli ve birim maliyetlerini düşürmemesi gerekiyor. Pek çok sektöre hitap etme özelliği taşıyan sektörümüz ayrıca geniş ürün yelpazesiyle maliyetlerin düşmesinde de öncülük ediyor.
Plastik ve plastik mamul ürünleri genişlemesini son yıllarda hızlıca sürdürüyor. Sektörün Türk ekonomisine katkısı her yıl katlanarak istikrarlı bir çizgide büyüyor. Türk plastik sektörü dünyada altıncı Avrupa’da ise ikinci sırada yer alıyor. Plastik ve plastik mamulleri sektörü 10 milyar dolarlık ihracat potansiyeliyle dikkat çekiyor. Her geçen yıl sektör için yüzde 2-2,5 civarında bir büyüme öngörülüyor.
İhracattaki payını sürekli artıran sektörümüzün daha da büyüyebilmesi için başta katma değeri yüksek ürünlere yönelmesi ve birim maliyetlerini düşürmemesi gerekiyor. Türk plastik sanayisi kendi ihtiyacı olan tüm plastiklerin üretimini kendi toprakları üzerinde üretebilmek için gerekli adımları atması lazım. Katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesi için gerekli alt yapının hızla ve ivedilikle ön plana çıkarılması şart. Böylelikle üretimde yüksek kaliteli ürünler çok daha ucuza imal edilebilecek.
Gelişen ve üreten sektörümüz maalesef hammaddeyi yurt dışından temin etmek zorunda kalıyor. Bu da hammadde girdi maliyetlerini artırıyor. Böyle olmasına rağmen işçilik maliyetlerinin düşük olması firmaların ithalat yapmakta önünde bir engel olarak görülüyor. Son yıllarda işçilik maliyetlerinin artması diğer girdilerinde sürekli artan oranlı seyir işlemesi üretimde gerilemeyi de peşinden getiriyor.
Enflasyon çıkmazından kurtulmanın yolları aranıyor
Sektörümüz bu kadar başarılı bir seyir izlerken, son yıllarda meydana gelen enflasyon çıkmazından da kurtulmanın yollarını arıyor. Bir süredir, büyük ve küçük ölçekteki firmalarımız finansman konusunda sıkıntı yaşıyor. Sanayicimiz, finansmana erişimde güçlüklerde mücadele etmek için var gücüyle çalışıyor. Özellikle son üç ayda finansmana erişmek oldukça zorlaşmış durumda. Durum böyle olunca bazı işletmeler kendi işlerinde yeni ve istenmeyen önlemler almak ve yeni yapılanmaya gitmek zorunda kaldılar.
İç piyasada üretim neredeyse yüzde 50’nin altına düşerken, istihdam da aynı oranda küçülmeye gidildi. Firmalar artık büyüme ve yeni yatırımlar yapma konusunda oldukça tedirgin durumdalar. Hatta yatırımlarını belli bir süre ötelemek zorunda kaldılar.
Her sektörde olduğu gibi sektörümüzde de yetişen eleman konusunda gerekli adımların atılması ve endüstri meslek liselerinde eleman yetiştirilmesi lazım. Bunun için de köklü bir reformun şart olduğunu düşünüyoruz.
Ülkemiz için plastik oldukça kıymetli olup, inovasyon çözümler sunuyor. Yüz yıllarca yeniliklere açık olan bir kimyacı madde sınıfında ürün ve ürünler yelpazesi sunan plastik tüm dikkatleri üzerine çekiyor. Plastiğin kötü bir malzeme olduğuna dair kimileri tarafından olumsuz bir kamuoyu oluşturulsa da plastik sadece şişe, naylon, gibi bir üründen ibaret değil. Bu öyle bir buluş ki her sektöre hitap eden ürünler yelpazesidir. Medikal, uzay sanayi, otomotiv ve yan sanayi, mobilya, elektrikli ev aletleri ve inşaat sektörüne hizmet eden plastik, yıllar içinde kendini yenileyerek ilerleme kaydetti. Plastik, bu sektörlerin üretim maliyetlerini aşağıya çekme başarısı gösterdi.
Hayat devam ediyor ve plastikle yaşam da devam ediyor. Kullanmasını ve geri kazanımları iyi yaparsak, plastik, hayatımızın hep içinde olmaya devam edecek.
