
İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatma hamlesiyle petrol fiyatlarının 100 doların üzerine çıkma olasılığı, küresel tedarik zincirinde ciddi kırılmalara yol açabilir. Petrol yalnızca bir enerji kaynağı değil, aynı zamanda plastik sektörünün temel hammaddesi olan naftanın da ana bileşenidir diyen PLASFED Başkanı Ömer Karadeniz, Dünya gazetesine şu açıklamalarda bulundu:
“Bu nedenle yaşanacak olası artış, plastik hammaddelerinde ani ve sert maliyet yükselişlerine neden olacaktır. Türkiye plastik sektörü büyük ölçüde ithalata dayalı hammaddeyle üretim yapmaktadır. Petrol fiyatlarındaki yükseliş, doğrudan üretim maliyetlerine yansıyacak; enerji, lojistik ve hammadde giderleri ciddi oranda artacaktır. Bu durum, özellikle küçük ve orta ölçekli üreticilerimiz için büyük bir maliyet baskısı oluşturacaktır.
Lojistik maliyetleri artacak
Aynı zamanda, petrol fiyatlarındaki yükselişe paralel olarak artan lojistik maliyetler de nihai ürün fiyatlarını önemli ölçüde yukarı çekecektir. Taşıma, ambalajlama, enerji ve dağıtım gibi süreçlerdeki bu maliyet artışı; üretici firmalarımızın kârlılığını azaltırken, ürünlerin pazara erişim maliyetini de yükseltecektir. Bu durum, hem iç pazarda fiyat hassasiyeti yüksek olan tüketicilerin taleplerini olumsuz etkileyecek hem de ihracat pazarlarında Türk plastik sektörünün rekabet avantajını zayıflatacaktır. Sonuç olarak, üreticilerimiz hem maliyet baskısıyla hem de talep daralmasıyla karşı karşıya kalacaktır.
Artan maliyetler tüketiciyi de zorlayacak
Artan maliyetler doğrudan tüketiciye yansıyacak, bu da talep daralması ve zaten düşmüş olan üretimi daha da aşağılara çekecektir. Mevcut tablo, plastik sektörünün sürdürülebilirliği açısından önemli bir tehdit oluştururken, yerli üretimin geliştirilmesi ve alternatif hammadde kaynaklarına yönelimin ne denli hayati olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır.”