Son süreçte yıllardır dile getirdikleri kaynağında ayrıştırma sisteminin kurulmasının aciliyetinin daha da arttığını ifade eden PLASFED Başkanı Ömer Karadeniz, "Zira ülkemiz plastik geri dönüşüm sektörü uzun yıllardır yurtiçinden temin edemediği kaliteli ve sürekliliği olan atığı Avrupa ülkelerinden temin ediyor. Lakin Avrupa ülkeleri son yıllarda hızla gelişen bu sanayi dalında kendilerini konumlandırma konusunda bir strateji uygulamaya başlıyorlar" değerlendirmesinde bulundu. Bu sektörün 2050 yılına kadar yıllık ortalama büyümesinin yüzde 11,3 olacağının talimin edildiğini ve bu sektörün en çok ihtiyaç duyduğu kaynağında ayrıştırılmış atığın ana kaynağının da Avrupa ülkeleri olacağını aktaran Karadeniz, "Bu ülkelerin atık ihracatını kesmeleri son yıllarda hızla büyümüş olan ülkemiz plastik geri dönüşüm sektörünün kapasitesinin yüzde 50'ye yakının atık hale gelmesi anlamına gelecektir. Bu sebeple ülkemizde etkin bir kaynağında ayrıştırma sistemi kurulması için gerekli adımlar atılmalıdır" dedi.
Sıfır Atık Projesi Hızlandırılmalı
Bu kapsamda ilk adımları atılan sıfır atık projesinin hızlandırılmasının büyük önem taşıdığına dikkat çeken Karadeniz, "Yerel yönetimlerin yatırımlarını hızlandırması gerekiyor" diye konuştu. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de atığın kaynağında ayrıştırılması neticesinde çevresel sorunların asgari düzeye çekilmesinin mümkün olacağını bildiren Karadeniz, "Plastik sektörü özelinde baktığımızda hammaddede yüzde 8 5'i üzerinde ithalata bağımlı bir yapımız var. Eğer yurtiçinde etkin bir kaynağında ayrıştırma sistemi kurup piyasaya sürülen plastikleri geri dönüştürebilir sek sektörümüzün ithalat ihtiyacı çok daha azalacaktır" dedi. Karadeniz şöyle devam etti: "Avrupa’da olduğu gibi ambalajı piyasaya sürenler üzerinden toplanan kaynakların proje finansmanına ve sistemin işlemesi için gerekli sübvansiyonlara aktarılması gerek"