
Kadınlar, Türk sanayisinin umut ışığı…
Son yıllarda dünyada yaşanan olaylar insanlığı derinden sarsıyor. Savaşlar, ekonomik krizler, doğal afetler, siyasi çalkantılar ve teknolojik gelişmelerin yol açtığı toplumsal değişimler, insanları belirsizlik içinde bırakıyor.
Özellikle savaşlar ve çatışmalar, masum sivillerin hayatlarını kaybetmesine ve milyonlarca insanın evlerini terk etmesine neden oluyor. Doğal afetler de giderek artıyor, küresel ısınma kaynaklı felaketler, seller, kasırgalar ve depremler büyük yıkımlara yol açıyor. Ekonomik dalgalanmalar ise dünya genelinde halkın alım gücünü düşürerek yaşam standartlarını olumsuz etkiliyor.
Bunun yanında, yapay zeka ve biyoteknoloji gibi alanlardaki gelişmeler insanlık için umut verici olsa da etik ve güvenlik açısından büyük sorular doğuruyor. İnsanlığın geleceği için ortak çözümler üretmek artık her zamankinden daha önemli hale geliyor.
Hiç kuşkusuz tüm bu gelişmeler Türkiye sanayisini ve tabii ki ekonomisini yakından ilgilendiriyor. Baş döndüren bu değişim ve dönüşümden etkilenmemek mümkün değil. Türk sanayicisinin en büyük pazarı Avrupa Birliği’nde yaşanan daralma ve tabii ki bugünlerde sıkça konuştuğumuz ABD’nin gümrük tarifesi uygulaması, yaşanan ekonomik sıkıntının daha da derinleşmesine sebep oluyor.
Ekonomimiz yüzde 3,2 büyüdü
Türkiye, 2025 yılına, ekonomik göstergelerdeki karmaşık bir tabloyla girdi. 2024 yılında ekonomi, yüksek faiz oranlarına rağmen yüzde 3,2 oranında büyüyerek, beklentileri aştı. Bu büyüme, iç talep ve net dış talebin olumlu katkılarıyla desteklendi. 2024 yılında enflasyon yüzde 75’in üzerindeki seviyelerden yüzde 40'ın biraz üzerine düşerek önemli bir gerileme gösterdi. Bu düşüşün ardından Merkez Bankası, 2025'in başlarında politika faizini yüzde 45'e indirdi ve yıl içinde kademeli olarak yüzde 42,5 seviyesine çekti.
Sonuç olarak, 2025 yılına girerken Türkiye ekonomisi, enflasyondaki düşüş ve faiz indirimleriyle birlikte büyümesini sürdürdü. Ancak, küresel ekonomik koşullar ve iç dinamikler, ekonomik performans üzerinde belirleyici olacak…
Yaşanan bu gelişmelerin yakından takip edilmesi, Türkiye sanayisinin geleceği açısından kritik öneme sahip. PLASFED olarak biz de tüm bu yaşananları dikkatle izliyor ve gelişmeleri dergimizde sıklıkla dile getiriyoruz.
Kadın sanayicilerimiz dergimizin baş tacı…
Yeni sayımız, yine araştırma konu başlıkları, röportajları ve makro verileriyle dopdolu bir içeriğe sahip. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle yeni sayımızı büyük ölçüde kadın sanayicilerimize ayırdık. Türk sanayisinin umut ışığı olan kadınlarımızın iş hayatındaki hikayelerini sayfalarımıza taşıdık. Gerek ağır sanayide gerekse aileden kalan hisselerin yönetimi kısmında yer alan kadın sanayicilerimiz, başarılarını Türkiye’nin sınırlarına taşıyarak, uluslararası arenada da kendini kanıtlıyor. Birçok kadın girişimci ve sanayici, üretimden ihracata, teknolojiden sürdürülebilir enerjiye kadar geniş bir yelpazede faaliyet göstererek küresel pazarda kendine yer ediniyor.
Özellikle son yıllarda kadın girişimcilerin desteklenmesiyle birlikte sanayideki kadın liderlerin sayısı artıyor. Türkiye’nin önde gelen kadın sanayicileri, Avrupa, Orta Doğu, Asya ve Afrika gibi bölgelerde önemli iş birlikleri kurarak Türk sanayisinin gücünü yurt dışına taşıyor. Özellikle otomotiv, tekstil, savunma sanayi, gıda ve kimya sektörlerinde kadın liderlerin öncülüğünde büyük ihracat başarıları elde ediliyor.
Biz de PLASFED olarak Türkiye’nin tüm güçlü kadınlarının yürekten destekliyor ve geleceğin kadınlar tarafından inşa edileceğine inanıyoruz…
Bu ay, manevi dünyamıza huzur ve bereket getiren Ramazan ayını idrak ediyoruz. Ramazan’ın İslam alemine huzur ve bereket getirmesini diliyorum. Özlemle beklediğimiz Ramazan Bayramı’mızı da en içten dileklerimle kutluyorum.
ÖMER KARADENİZ
PLASFED Başkanı