Ayhan ÇATALKAYA
Kayseri Plastik İşletmeciler Derneği (KAYPİDER)
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve artan hammadde maliyetleri, plastik sektöründe üretim maliyetlerinin artmasına sebep oldu. Ülkemiz özelinde kendini gösteren yüksek enflasyon oranları, sektör üzerinde maliyet baskısını artıran temel faktör olarak öne çıktı. Bu durum sanayide yavaşlamanın bir sonucu olarak talebi de azalttı. Ayrıca ülkemizdeki faiz oranlarının yüksek oluşu da üretimi etkiledi.
Plastik sektörü açısından 2024 yılı küresel ekonomik belirsizlikler, farklı coğrafyalarda yaşanan savaş ve oluşabilecek savaş kaygıları etkisi altında karmaşık ve tedirgin bir yıl olarak geçti.
Enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve artan hammadde maliyetleri, plastik sektöründe üretim maliyetlerinin artmasına sebep oldu. Bu durum, enerji tüketimi fazla olan plastik imalatçılarını zorladı ve kar marjlarının daralmasına yol açtı.
Ülkemiz özelinde kendini gösteren yüksek enflasyon oranları, sektör üzerinde maliyet baskısını artıran temel faktör olarak öne çıktı. Bu durum sanayide yavaşlamanın bir sonucu olarak talebi de azalttı. Ayrıca ülkemizdeki faiz oranlarının yüksek oluşu da üretimi etkiledi.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen, talebin çok azalmadığı bir yıl oldu 2024 yılı. Avrupa ülkelerinin tek kullanımlık plastik ürünlerde kısıtlamalara gitmeleri, özellikle gıda ambalaj ürünlerinde kutu, bardak, pipet gibi ürünlerde kağıt ve karton kullanmaları israf noktasında bir tedbir niteliğindeydi ama bu uygulamada bile bu ürünlere uygulanan plastik laminasyon plastiğin ne kadar vazgeçilmez olduğunun bir kanıtıdır.
2024 yılı aynı zaman da geri dönüştürülmüş plastiklerin daha çok kullanıldığı ve plastik geri dönüşümün daha bilinçli ayrıştırıldığı bir sene oldu.
Tedarik zincirindeki toparlanma rekabet gücünü artırabilir
2025 yılında beklenen enerji fiyatlarında ki dengelenmeler ve tedarik zincirindeki toparlanmalar üretim maliyetlerinin düşmesine sebep olabilir ve sektörün rekabet gücünü artırabilir. Özellikle Avrupa Birliği’nin geri dönüşüm mevzuatları ile alakalı sürdürülebilir geri dönüşüm, plastik sektörüne olan talebi artırabilir. Dolayısıyla da sürece olumlu katkı sunabilir. Sürdürülebilir geri dönüşüm mevzuatları kısa vadede sıkıntılı görünüyor olsa da uzun vadede daha düşük maliyetli üretim süreçlerine geçiş sağlayabilir.
Bu durum sektörde hem enerji verimliliğini artırır hem de artan geri dönüştürülmüş malzeme taleplerinden dolayı daha kaliteli ve standart geri dönüşüm elde etme çabalarını beraberinde getirebilir.
Geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımının daha çok fazla olacağı 2025 yılında, oluşturulmuş geri dönüşüm standartları daha kaliteli hale getirecektir. Ülkemizde de artık daha dikkatli ayrıştırılması gereken plastikler için yen, mevzuatlar oluşmaya başladı.
Dolaysıyla 2025 yılında plastik sektörü daha çevreci ve daha bilinçli hale dönüşebilir. Düşük karbon ayak izine sahip üretim süreçleri güncel olan firmaların rekabet güçleri daha fazla olabilir.
Kademeli olarak değişmekte olan plastik üretim ve tüketim alışkanlıklarımız da muhtemelen daha da artacaktır. Süreçteki bu değişimi öngörerek fırsata dönüştüren firmalar rekabet avantajlarını yaşayacaktır.
Umarım yaşanan bu süreçler, her fırsatta plastiği ve plastik sektörünü günah keçisi haline getiren bu algıya karşı, sektör oyuncularını ve plastik tüketicilerini daha bilinçli, daha çevreci ve duyarlı hale sevk eder. Sektörün daha da büyüyerek katma değerli ürünler yaparak, çevre bilincinin daha yüksek olmasını arzu ediyorum.